Değerli okurlar bu hafta birkaç başlık altında sizlere Trabzon gündemini yansıtmak istiyorum. Becerebilirsem ne âlâ.
İYİ’lerin seçim heyecanı
İYİ Parti Trabzon İl Başkanlığı 1. Olağan kongresini gerçekleştirdi. Mevcut yönetime birkaç takviye ile gidilen seçimde kurucu yönetim yoluna devam ediyor. 2019 seçimlerine yetişebilmek adına zaruri kongrelerini yapan İyi parti süreci etkin ve hızlı biçimde tamamlamaya çalışıyor. Baskıların, dayatmaların olduğu günümüz Türkiye ‘ sinde mücadele etmeye çalışıyor. Tüm baskılara rağmen görüyoruz ki sinmemiş, korkmamış, vatanını, milletini seven, sahip çıkan insanlar var. Hınca hınç dolu, insanların elinde Türk bayrakları, etrafında Atatürk ve Meral Akşener posterleri olan bir salonda gerçekleşen kongre adeta Türkiye’ nin umuduyuz diye haykırıyordu. Genel Bşk.Yrd. Müsavat Dervişoğlu ve İl başkanı Hasan Saka ‘ nın konuşmaları ayakta alkışlandı. Konu vatan, millet, asker olunca gözleri dolan insanlar oldu. İşte bu insanları görünce, bir de Atatürk posterine bakınca insanın aklına M.Kemal ’in şu sözleri geliveriyor; Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
Siyasetin Pençesinde Tarihe Geçen Yönetimler
Malumunuz Trabzonspor ‘un hali ortada. Sportif kısımlara hiç girmiyorum. Derdim yönetim ve mali tablo. Üst düzey vaatlerle gelen, bir önceki kötü yönetimi eleştirerek iyileştirme operasyonu yapacağını söyleyen, siyaseti arkasına alarak seçimde türlü spekülasyonlara rağmen sesimizi çıkarmadığımız yönetim gideni mumla arattı. Takımı Menajerlerin kucağına atan, sponsorluk oyunlarıyla kendi şirketlerine çalışan, 1 liralık adama 10 lira ödeyip aradaki 9 ‘un kime, nereye gittiği belli olmayan bir yönetim tablosu oluştu. İçinde Trabzonspor’ u ailesi gibi, evladı gibi seven insanların olduğunu bildiğimiz halde Büyük Patrona ses çıkaramıyor olduklarını görmek de bizleri ayrıca kahrediyor. Demek ki bazı şeyler, BAZI ŞEYLER den üstün geliyor. Doğrusu Hacıosmanoğlu döneminde öyle kara günler yaşamıştık ki bir daha bu kadar kötü yönetimin gelebileceğini hiç düşünmemiştim. Geldiğimiz noktada pes doğrusu diyoruz, daha kötüsü de varmış. Yalnız iki yönetimin bir de ortak noktası var ki Trabzonspor’ un düştüğü en vahim durum bu olsa gerek; Siyasetin kucağı. Adeta siyasilerin tekelinde yönetimler oluşuyor, yönlendirmeleriyle kulüp işleri yürütülüyor. Durum ortada, siyasetin yol verdiği iki yönetim kulübü uçuruma sürükledi. Demek ki neymiş siyasete yaranmayla bu işler olmuyormuş. Kulüp olarak sizin siyaseti kullanmanız gerekirken siyaset sizi kullanıyor. Üzerinizden prim yapıyor, oy çalıyor, şirin görünüyorlar. Bilinmeyen Eurolar, dolarlar nereye gidiyor?
a)Vatandaşa b)Siyasilere c)Menajerlere d)Yöneticilere e) Vatandaş hariç hepsi
Cevabı söylediğinizi duyar gibiyim, tabi ki e)vatandaş hariç hepsi.
Kısacası siyasetin kucağına bırakırsak son iki yönetimden farksız bir yönetim anlayışı gelecektir. Bırakın bu siyasete yakın isim ayaklarını. Futbolu bilen, ekonomiden anlayan, ticareti, şirket yönetimini bilen, derleyen toparlayan başkan lazım. Siyaset sana zaten yardım etmek zorunda, sen Trabzonspor’ sun.
Ts Club ve Ts Çalışanları isyanda
Son olarak Ts club ve Ts çalışanlarının halini sizlere bildirmek isterim. 3 aydır maaşlarını alamıyorlar, işe gitmeye yol parası, yemek parası bulamıyorlar. Ts Club müdürü bir arkadaşımla konuştuğum da aynen şöyle diyor; Bu kulüp hiç bu hale gelmemişti. Taraftar geliyor, takımın kötü durumundan dolayı alışveriş yapıyor, destek olmak istiyor. İşler iyi, satışlarda her geçen gün artış var, mağazalar kendini çeviriyor, parasını kazanıyor lakin para nereye gidiyor, bizde bilmiyoruz. Antrenörler, futbolcular, idari personel bunlar da aynı şekilde maaşlarını alamıyor. Bir dakikalığına tüm işi gücü bırakın ve düşünün; Patronunuz maaşınızı yatırmıyor, kiranızı ödeyemiyor, kredi kartınıza her geçen gün borçlanıyorsunuz. Çalışma performansınız ve şirketinizin hali ne olur ? Alın size kulübün hali…. |