Ak parti, yeni devrimler ve seçim 2019’a doğru;

Türk siyasi hayatı içerisinde 2017 yılının başında çok uzun ve çetin bir mücadele  başlamıştır. Başkanlık sistemi ve genel seçimler ile ilgili kanunların, referandum ile beraber geçmesi, devlet yönetim şeklimizi değişmiştir.  Bu süreç elbette kolay olmamıştır. İçeriden ve dışarından yapılan manipülasyonve müttefik denilen;iki yüzlü alçakların sahtekarlıkları, bitmez tükenmez yalanları ile oynanan kanlı senaryolar; devletimiz yorgun düşürmeye yönelik çalışmalardı. Bu süreçleri aşmamızda en önemli etken ve kazancımız ise; tek başına bir iktidara sahip olmamız ve kararlı bir Cumhurbaşkanımızın duruşu ile devletimizin geleceği kurtarılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra Türk devleti birlik ve beraberlik adına bir ilk yapmış sağ muhalefet iktidarın yanında milliyetçi muhafazakâr kimliği ile devletin gücüne güç katmıştır. Geçmiş milliyetçi cephelerden daha etkin ve verimli olması, Devletimizin ve bekamızın varlığı için, bu önemli gelişme tarihe altın harflerle yazılmalıdır. Başkanlık sitemi ile Türkiye etkin bir devlet yönetimine ve hızlı karar alma mekanizmasını çalıştırmak adına, geleceğe güvenle bakmak, geçmişin getirdiği o bürokratikoligarşi anlayışını değiştirmek uğruna, büyük bir devrim gerçekleştirmiştir.

Ak parti yeni ve yeniliklerin merkezi olmak için, kendi içerisinde de devrim niteliğinde hareket etmek fetö ve bağlantılarından da sessiz sedasız temizlemek, parti içinden gelen hoşnutsuzluğu gidermek için harekete geçmiş, kadrolarda yenilenme, taze kan arayışı, başlamıştır. Aslında bu hamle 2019 seçimlerine de yöneliktir, bir anlamda.Milletin huzuruna çıkarken fetö şaibesinden uzak Ak ve pak olarak, milletin teveccühünü kazanmış,çalışmayan, sevilmeyen, parti tabanın da karşılığı olmayanların olacağı,(“Halka giden, dertlerini dinleyen, onlarla ilgilen, sorun odaklı değil; çözüm odaklı vekillik ile karşı karşıya geleceğiz”) kişilerle seçime hazırlık yapılmaktadır .  15 Temmuz ve sonrası ile Ak parti, bu yeniliği yapmakla, milletin gözünde ki şaibesini de temizlemiş olacaktır. Partiyi tüccar ve mütahid anlayıştan, geniş kitlelere yaymak adına önemli bir çalışma yapmak durumundadır. Çünkü görülmüştür ki iki  ve tercihli seçimle karşı karşıya gelinmiştir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın milletin gönlündeki yeri sayesinde seçilen vekil ve belediye başkanlarını bu seçimde zor günler beklemektedir.  Şahsına verilen oyların milletvekillerineya da belediye başkanlarına da verilebileceğinin sorusu açık uçludur. Bu sıkıntılı seçimin farkında olan Cumhurbaşkanımız şimdiden işi sıkı tutmak adına; partiyi bir yandan yenilemek, bir yandan temizlemek ve seçimlere hazırlamakta çok yorulacağa benziyor…

Selam ve Selametle  Osman LERMİOĞLU