Moved Permanently

1904 yılında iki mühendis (Rolls ve Royce), şu ilkeden hareket ederek ilk Rolls-Royce otomobili tasarladılar: "Gürültü, ancak kötü dizayn edilmiş ya da üretilmiş parçalardan doğar !"

Her sorun, eksik ya da yanlış kurulmuş bir sistemden kaynaklanır. Bir asansör halatının kopması peryodik bakım sisteminin iyi tasarlanmamış yada işletilememiş olmasından, kamu arazisinin işgal edilmesi iyi tasarlanmamış konut edindirme sisteminden, trafik kazalarının çokluğu da yine iyi tasarlanmamış bir trafik yönetimi sisteminden kaynaklanmaktadır.Örnekleri artırmak gereksizdir. Akla gelebilecek tüm sorunlar eksik ya da yanlış kurulmuş ya da işletilen mekanizmaların çıkardığı (gürültü) lerdir. Bu basit görünümlü ilke, bir çilingir aleti gibi tüm sorunlara ilk yaklaşımda kullanılabilecek bir maymuncuktur.

Trabzon’unda tüm sorunlarına çare olması açısından bir maymuncuk anahtarına ihtiyacı var. Hepimizin bildiği sorun malumunuzdur. Bu sorunların çözümü noktasında ki tıkanıklığı açmamız gerekmektedir. Kentimizin gelişimine katkı sağlayacak! İki önemli konumuz;

Birincisi: “Demir yolu” 

İkincisi:   “Karayolu”dur.

İlimize bunlar yapılabilirse;yatırım ve teşviklerden, sanayinin gelişmesine,  işsizliğin azalmasına önemli oranda katkı sağlayacaktır. Fakat, Trabzon'un  güneyinden gelmesi planlanan ancak! bir türlü başlanılmayan" Demiryolu ve Karayoluna" her geçen gün  ihtiyaç artmaktadır. Tek başına bir güney çevre yolu bu şehre katkı yapmayacaktır,Dermiryolu olmadan.Trabzon'da yetkililere şu sualin sorulması, başka yollarla ortaya çıkarılamayacak gerçekleri ortaya koyacaktır:

Hangi sistem(ler)in yetersizliği bu yolların yapılması sorununa yol açıyor ?

Örneğin, Trabzon’un demir yolu ve güney çevre yolu birer sorun olduğuna göre!  Kamulaştırma mı? Vatandaşlar mı? Arazinin engebeli olması mı?  Yoksa SİYASİ İRADE Mİ?

Acaba bu anahtar soru işe yarar mı ?

Trabzon’a kim yada kimler arkasını dönmüş?  Bu projelerin yapılmasına mani olanların ellerinde hangi etkenler ve etkiler var, varsa bu ortamı hazırlayanlar acaba hangi yanlış tasarlanmış ya da işlemeyen  sistem(ler)in çıkardığı (gürültü) lerdir ?

Meseleye böyle bakılınca! Bozuk bir bilgilendirme sistemi, yetersiz ve donanımsız idareciler, çözüm üretemeyen siyaset…  projesiz projeler neden? Güney çevre yolu demekle iş bitmiyor! Çünkü; Trafik sorununa ve ticaretin gelişmesine katkı sağlayacak bir projere yok... Daha doğrusu Trabzon şehrinin bir “ŞEHİR PLANI” ve vizyon projesi yok. Sorunun tespitinde kullanılan sistem ve sistemler! Bu şehre çözüm olmaktan çok! eziyet çektirmektedir.

Görülmektedir ki sorunlar ve sistemlerle ilgilenilirken birdenbire, Trabzon'un kısır ve gelişmesine mani olacak güçte bir araçla karşıkarşıya geliyoruz.  Kurulan düzen!  Yani Kendine uygun yönetici  üretmeye, kendine uymayanları tasfiye etmeye başladı.. Bu şehirde önemli eksiklerden bir taneside kurumlar arasında koordineli bir sistem şuanda mevcut değil. Nereden mi anlıyoruz? Bağ ve bahçeden!,Yeni imar planından, araziyi görmeden çizilin projelerden. Şehrin yukarılarına doğru yapılması planlanan ve kimin çizdiği belli olmayan, doğal yaşamdan bi haber! çizilen 15 metre genişliğinde yolardan…Bunu kim nasıl ve ne şekilde yapacak o da belli değil!

Büyük şehir belediye Başkanı bir yıldır o koltukta oturuyor? ilçe belediyelerinde çoğu yenilendi. Değişen ne oldu? Gören varsa söylesin! Arazi şartlarında hali hazırı görmeden çizenlen yol projelerinden
 Trabzon kentinin gelişmesine mani olan  sistemleri düzeltmeden yalnızca (gürültü)den şikayet etmek ya da gürültü ile mücadele etmek ancak ve yalnız bir sonuç verebilir

:“Gürültüye sebep olan sistem daha da güçlenir !”

Konunun bilgi sektörüyle ilişkisi var. Gelişmiş dediğimiz ülkelerin çoktan tarihe gömdüğü sorunlara (hergün daha da fazla) boğulmakta olan toplumumuz için tek çıkış yolu: ”İyi eğitimli ve donanımlı halk ve idareciler” olmalıdır. Bu sistemle bu şehiri geliştiremeyiz! düzeltmek için çağdaş teknolojileri seferber etmeliyiz! Ama kim yapacak!.
Bir tehlikeye işaret etmekte yarar var;İlimizde her yaştan, her kesitten insan bu gerekliliği inkar etmemekte ve fakat herkes farklı (kasten veya bilmeden) hedefler gösterip, farklı araçlar önermektedirler. Kimine göre tek sorun Belediyeler, Kimine göre devlet, kimine göre vasifsız idareciler, kimine göre de yetersiz ve boş vaadler,  Kimine göre Trabzon’lu zenginlerin şehre sahip çıkmamaları ve çıkarları uğruna hareket etmeleridir. Her kime ve neye göre olursa olsun! Bu şehir hak ettiği değeri kendi değerlerinden kaynaklı kaybetmektedir…Biz iyi niyetle düşünüp bunun "bilmezlikten" geldiğini varsayalım ve bilgi sektörünün tüm taraflarıyla çocuk, genç ve de erişkinlerimizin önlerine kendi kendilerine öğrenebilecekleri teknolojik imkanları koyalım ve başkaca gölge etmeyelim.

Bu şehrin kendine özgü dokusunu koruyalım ve yüceltelim!

Selam ve Selametle Osman LERMİOĞLU