301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Yazı Detayı
28 Ağustos 2022 - Pazar 18:55 Bu yazı 417 kez okundu
 
YAYLALAR ve YAYLACIK
Osman LERMİOĞLU
osmanlermi@hotmail.com
 
 
YAYLALAR VE YAYLACILIK Yaylalar yazın çıkılan, yüksek ve serin konaklama yerleridir. İrtifa olarak yüksekte olan yaylalar, yerleşim yerlerinin dışında, hayvan otlatmak, tarım yapmak veya dinlenmek için kullanılan alanlardır. Yaylalara yılın belirli zamanlarında çıkılarak; belirli sosyal, kültürel ve ekonomik faaliyetlerin gerçekleştirilmesi olayı Doğu Karadeniz’de yüzyıllardır geleneksel olarak sürdürülmektedir. Bu geleneksel yapı, yaylacılığın, yayla ekonomisinin, yayla kültürünün ve yayla turizminin özünü oluşturur. Sosyal ve ekonomik şartlara bağlı olarak yaylacılık geleneğinde de birtakım yapısal ve işlevsel değişiklikler gözlemlenmektedir. Yaylaların yasal statüleri nedeniyle vatandaşlar ile devlet karşı karşıya gelmektedir. Yaylalar günümüzde ağırlıklı olarak hayvancılık faaliyetlerinin yapıldığı bir alandır. Yaylalar; yazın belli bir süre içinde hayvan otlatmak hatta dinlenmek için çıkılan; köyün hayat sahası dışında kalan, çok defa köyün müşterek mülkü olan, köyden ayrı, sosyo-ekonomik bağlarla köye bağlı, köyün esas geçim sahasına ekli ikinci bir bölümü olarak nitelendirilebilir. Yaylacılık ve yayla hayatı eski Türk kültüründeki göçebe hayatın (yani tarım ve hayvancılığın birlikte icrasının) bir uzantısıdır. Bu geleneksel yapı; yaylacılığın, yayla ekonomisinin, yayla kültürünün ve yayla turizminin temelini oluşturmaktadır. Yaylacılık geleneği Doğu Karadeniz insanının bugün de vazgeçilmez bir tutkusu ve değeri olarak yaşatılmaya devam etmektedir. Yaylada karların eridiği, kışlakta (yani köylerde) havaların iyice ısınmaya başladığı dönem (ki bu mevsim genellikle Mayısın son haftasıyla Haziranın ilk haftasına rastlar) Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaylaya çıkış mevsimidir. Yüksek yaylalara çıkış, yakın yaylalara göre daha geç başlamaktadır. Önce yayla ile köy arasında olan ve mezere yahut mezra denilen yerleşim yerlerine göçülmekte, burada iki-üç hafta kaldıktan sonra esas yaylaya göç edilmektedir. Akçaabat özelinde değerlendirdiğimizde köylerde sığır yetiştiriciliği azaldı. Küçükbaş hayvancılık ise yok denecek duruma geldi. Yaylalara çıkış; bu sosyo-ekonomik nedenlerden dolayı yapılıyordu. Şimdi yaylalarda gezmek, sıcak havadan uzaklaşıp serin bir iklimde yazı geçirmek düşüncesi bunun yerini aldı. Bu istekle yaylaya çıkan insanların sayısı gittikçe artmaktadır. Artan bu talep karşısında yaylada bir parça yer elde eden kendine göre ev yapmaktadır. Coğrafyanın engebeli ve kısıtlı imkânlarından dolayı talep arzı karşılayamıyor. Alan ve arazi darlığı, nüfusun artması, yaylaların rağbet görmesi sonucu halk ve Devlet kaçak yapılaşma sorunu ile karşı karşıya geliyor. Mera alanlarının korunması, yaylada konaklama imkânlarının artırılması için Devletin yeni çözüm ve öneriler sunması özellikle Doğu Karadeniz yaylalarına farklı bir statüde çözüm bulması şarttır. Aksi durumda kaçak yapılaşmanın önüne belli süre geçebilirsiniz! Siyasi aktörler ve onların oy kaygısı olduğu sürece mutlak surette vatandaşlar bir açıktan yararlanarak bununda üstesinden gelebilmektir. Yaylada evim olsun anlayışının temelinde eski göç olgusu yer almaktadır. Bu anlayış göçebeliğin, konar göçerliğin insanlarımız üzerinde etkisinin hâlâ devam ettiğini göstermektedir. Sabah erkenden kalkıp alışverişini yapan tekrar yaylaya dönen insanımızın hayata bakışını, yaylaya ve konar göçerliğe olan derin özlemini bu eylemde açıkça görebiliriz. Yayla hayatı bölge insanının yaşam tarzı olmuş. Ancak bunun sonucu olarak Karadeniz bölgesi yaylaları mera özelliğini kaybetmiştir. Hayvancılığın azalması, insanların bu sektörden başka sektörlere yönelimi sonucu mera alanlarının kullanım şekli değişen koşullarla birlikte değişti. Bunu yadsımanın bir mantığı yok. Değişen sosyo-ekonomik şartlar ve çevre, mevcut yapıların yeni şekillerde kullanılmasıyla kendi doğal döngüsünü oluşturdu. Devletin bu süreçte vatandaşın bir adım önünde olması ve rehberlik görevini üstlenmesi gerekmektedir. Aksi durumda Devlet ve halk karşı karşıya gelmektedir. Bunun asıl nedeni Devletin bürokratik reflekslerinin azalmasına rağmen hâlâ yavaş ve adım atmakta hantal olmasıdır. Kullanım dışı kalan meralara ev yapılmasının çoğalması tamamen yeni şartların gereğidir. Devlet bunu zamanında öngörebilseydi yaylanın doğasına uygun mimariyi, evlerin nereye yapılması gerektiğini ve mera alanlarının bozulmadan korunmasını sağlasaydı yaylalarda böyle sorunlar yaşanmazdı. Çünkü alan dar ve nüfus gittikçe artmaktadır. Ancak İsviçre Alpleri örneğinde olduğu gibi bizim yaylalarımızı aynı şartlarla değerlendirmek hem mimari açıdan hem de işlevsellik açısından doğru olmaz. Her yörenin mimarisi, gelenek ve görenekleri farklıdır. Bunlar şekil ve işlev açısından değişse de aslından uzak gibi görünse de şu gerçek asla değişmez. Biz, göçebe bir toplumuz. Karadeniz insanının dikey yerleşim yapması, dağları yüce kabul ettiği kadar, yerleşim imkânlarının kısıtlı olmasından da kaynaklanmaktadır. İç Anadolu yaylaları veya göçebeleri gibi yatay bir konar göçerlik bu coğrafyada, arazi darlığından kaynaklı imkân olmadığına göre ruhuna işlemiş olan bu yaşam tarzını, yasaklar ile engel olmak nereye kadar devam edebilir. Sözün özü her yörenin kendi ekosistemi kendi sosyo-ekonomik şartları yeni gelişmelere bağlı olarak değişiklik arz edebilmektedir. Devlet her yörenin değişen ve gelişen sosyo-ekonomik şartlarını doğru okumalı ve bölge insanlarını doğru yönlendirmelidir. Selam ve Selametle Osman LERMİOĞLU Not: Bekir Şişman yazısından istifade ettim...
 
Etiketler: YAYLALAR, ve, YAYLACIK, ,
Yorumlar
Diğer Yazılar
Tarihî Orta mahalle de yol faciası
Yapmak ya da yapmamak
Sosyal Medya Şeyhleri
Hıdırnebi yaylasına çıkan yolları, Karga Yedi dinlenmede, anca çıkar!
İslam'dan uzak Müslümanın yetim kaldığı! Şehirlerimiz?
ROMA HUKUKU yerine İSLAM HUKUKU'na ihtiyacımız var.
Akçaabat kronik sorunlarına çözüm arıyor?
SESSİZ İSTİLA?
Bizans Diplomasisi ve Çaka Bey'in Şehadeti
PKK ve Kürt sorunu?
Trabzon Zor şehir!!!
Kürdistan Neresi?
KÜRT DEDİĞİN NEDİR Kİ?
Ağ ve benlik
İSÂR Kardeşliği?
Parlamenter sistem mi? Başkanlık sistemi mi?
"Artık İSLÂM Güneşi tamamen söndü mü?"
Cumhur ittifakının "Tevhid ile imtihanı?
Sera Gölünün olmayanların?
Akçaabat'ın lobisi can çekişiyor.
Hilafet; İslam siyasi birliğinin temsil makamıdır. Nerede?
BAŞKAN ERDOĞAN ve İSLAM DAVASI?
Otobüs dönüşümünü UKOME uzatmadi?
Minibüs dönüşümü zor gibi!
Yap, yık, Akçaabat!
DAHA KONFORLU MİNİBÜSLERLE ÇABUK ULAŞIM…
UKOME Kararları ve Belediye otobüslerinde konfor var mı ?
Akçaabat minibüs Dönüşümüne kadar ki süreç!!!!
TÜRKİYE'DE SİYASİ PARTİLERİN DEĞİŞMEYEN VAATLERİ?
Bu ülke neden kalkınamaz?
AKÇAABAT BELEDİYESİ MECLİS OTURMA DÜZENİ?
TRABZON'UN DEMİR VE GÜNEY ÇEVRE YOLU YAPILABİLİR Mİ?
ST. MİCHEAL KİLİSESİNİN AVLUSUNA HELİKOPTERMİ İNECEK?
Amerika’nın İdeallerine karşıyım!
Akçaabat ve Çevre Yolu Bilmecesi!
Yeniden Refah Partisi ''Önce Ahlak ve Maneviyat''
AKÇAABAT'IN TURİZM MEVZUSUNDA SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM MESELESİ
NAMAĞLUP TEK BAŞKAN;
şer'iat'a giden yol. Şer'iat ile yönetilmek?
DÜŞMAN AMERİKA ve ?
SÜNNETSİZ EĞİTİM;
OLMUŞU OLMAMIŞ GİBİ OLMAMIŞI DA OLMUŞ GİBİ
AKÇABAAT VESORUNLARIMIZ
Türkiye Nasıl Yükselemiyor?
Ak parti, yeni devrimler ve seçim 2019’a doğru;
Hz. İsa Ve Babaları:
Kanlı Senaryo;
JENOSİTÇİ HRISTİYANLAR;
Yeni şark meselesi
ORTADOĞU’NUN KADERİ! ”KARTOPU HAREKATİ
Evet, mi Hayır mı? Sende, doğru yolu arıyorsun, bende!
Karşı Saflar “Hak ve batıl”
Gelecekteki Darbeleri Önlemek için;
Bir “Yahudi”yi dinin dışın da, nasıl tanımlamalıyız?
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Trabzon

Güncelleme: 18.04.2024
Bugün
18 - 25
Cuma
13 - 19
Cumartesi
12 - 17
Anketler
Yeni haber sitemizi nasıl buldunuz ?
Sayfalar
Trabzon

Güncelleme: 18.04.2024
İmsak
9 Şevval 1445
Sabah
03:57
Öğle
05:30
İkindi
12:26
Akşam
16:10
Yatsı
19:11
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
87
73
1
3
28
32
2
Fenerbahçe
85
85
1
4
27
32
3
Trabzonspor
52
54
12
4
16
32
4
Rizespor
48
43
12
6
14
32
5
Beşiktaş
48
42
12
6
14
32
6
Kasımpasa
46
55
12
7
13
32
7
Başakşehir
46
42
12
7
13
32
8
Sivasspor
44
38
10
11
11
32
9
Alanyaspor
42
41
10
12
10
32
10
Antalyaspor
42
36
10
12
10
32
11
A.Demirspor
40
48
10
13
9
32
12
Samsunspor
38
36
14
8
10
32
13
Ankaragücü
37
40
11
13
8
32
14
Kayserispor
37
36
12
10
10
32
15
Konyaspor
36
34
12
12
8
32
16
Hatayspor
33
36
13
12
7
32
17
Gaziantep FK
31
35
17
7
8
32
18
Pendikspor
30
36
16
9
7
32
19
Karagümrük
30
35
16
9
7
32
20
İstanbulspor
16
25
21
7
4
32
Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı