|
|||
Yeni şark meselesi | |||
Osman LERMİOĞLU | |||
osmanlermi@hotmail.com | |||
Yeni şark meselesi İçinde bulunduğumuz coğrafya; sürekli değişim göstermektedir. Yazılar yazılıp çizilen, yeni senaryoların uygulandığı toprakların; kan gölüne döndüğü, ülkemiz de dâhil olmak üzere;uluslararası çıkarların ve dengelerin değiştiği; yeni aktörler ile genişleyen, çok sorunlu bir mes’ele ile karşı karşıyayız. Yakın bir coğrafya olması dini ve akrabalık bağımızın çok eskilere dayanması; yüz yıl öncesine kadar nüfuz sahibi olduğumuz bu bölgede yaşananlara kayıtsız elbettekalmamalıyız. Yeni Amerikan hükümetinin ilk beyanatı da Kudüs’ün başkent olacağı sözü; Yahudi sorunun da taraf olduğunu, tüm dünyaya açık ilanı ile dengelerin İsrail’den yana devam edeceğini, önceliğin; İsrail ve güvenliğinin söz konusu olduğunu, net bir üslup ile bildirmiştir. Geçmişten gelen ve yeni oluşan şartları da göz önüne alarak yeniden durum değerlendirmesi yapmalıyız. Karşımız da duran bu hareketli dinamikler elbette bir planın işleyişi olduğunu bilmeliyiz. Bu plana mı? Bağlı kalıp Ortadoğu’yu kaderine terk edip; milli çıkarlarımızı ve tarihin bize yüklediği görevi; kimlerin çıkarları için bırakacağız? Ya da bu planların dışında; yeni plan ve stratejiler ile Ortadoğu’nun kaderini biz, nasıl çizeceğiz? Ortadoğu da bir ya da devletini kurmak fikri “III. Napolyon’un özel sekreteri “laharanne” tarafından 1860’ta yeni şark meselesi diye!Birbroşür ile Fransa da ortaya atmıştır.Bu;Fransa’nın öncülüğü ve himayesi ile olacaktı.Bu soruna daha sonra Almanya, İngiltere ve Rusya destek verdiğini unutmamalıyız. Yahudi devletini kurmak ise; İngiliz mandacılığı altında gerçekleştiğini de bilmeliyiz. Şuan da Amerika ile devam eden bu desteğe, aynı devletler, yine destek olmaktadır. Ortadoğu politikasın da nasıl hatalar yaptık? Buradaki hatamızın ilk ayağını Esad ile yapılan restleşme ve taraf olduğumuz andan itibaren ticari ve yatırımlarımız açısından; Suriye politikası izlemektedir. Nüfus dolaşımı ile bölgede değişen demografik yapıya da dikkat etmeliyiz. Suriye ve Libya’da yapılan bariz hata! Güçlü olmadığın bir yerde senden daha güçlü bir ülke ile beraber hareket ederek elinde ki avantajlardan mahrum kalmandır. Sınırın hemen yanında yaşanan ve geçmiş tecrübeler ile de— İran Irak ve Körfezharekâtları ile oluşan kargaşa-- bizim aleyhimize sonuçlandığı çıkarlarımıza ve de ticaretimizi sekteye uğrattığı bilinirken; Suriye’de böyle bir canlı ameliyata Abdülhamid han gibi yaklaşıp sorunu; barışçıl ve Türkiye merkezli bir çözüm ile halletmeliydik. Gelişmekte olan ve Pazar payını yükseltmeye çalışan bir ülke için! Sınırların da savaş ve krizler kazanç sağlamayacağı gibi; pahalılık ve beklenmeyen göç dalgalarıyla; ülke ekonomisi de yorulmuştur. İkinci büyük hata ise;başkalarının kurduğu ve yönettiği örgütlere destek olmaktır. Üçüncü büyük hatamız ise; sanayimiz, daha çok hafif sanayi ve inşaat sektörüne bağlı iken savaş ortamlarına müsaade etmek ekonomik durağanlığı ve gerilemeyi deberaberinde getirmektedir. Bu da iç piyasaları zorladığı gözükmektedir. Çok yönlü bir dış politikanın hazırlanması ve işlevselliğinin kazanılması için!Alıp verdiğimizden ziyade olasılık hesaplamalarını iyi hesaplayıp; yeniden şekillenen ve bir taraf olmakta da zorlandığımız ya da zorlanacağımız gelişmelere de önlemler alabilme kabiliyetine desahip olmalıyız. Başımıza gelen ve gelecek olan her türlü dış ve iç olaylar varya!Bunların en alt zeminini İsrail ve onun güvenliğiiçin olduğunu akıllardan çıkartmamalıyız. Ege sorunu, Kıbrıs mes’elesi, Kürt mes’elesi, Ermeni Mes’elesi diye! ortaya çıkan ve yüz yıldır uğraştığımız bu sorunların hepsinin bir biri ile ilişkisi organik bağları mevcuttur.Hepsi de İngilizlerin icat ettiği sorunlar olduğunu bilmeliyiz.Masa başına oturduğumuz da; sorunu icat edenlere!Bu sorunları anlatmak kendini aptal durumuna düşürmekten öte bir şey değildir. Kendi ayağımıza sıkmak istemiyorsak! Bizden daha güçlü!Olan bir devleti yediğimiz ekmeğe ortak etmemeliyiz. Başkalarının kurduğu örgütlere veya yapılara destek olmamalıyız. En küçük zerre kadar dahi olsa menfaatimiz söz konusu ise bu menfaati büyütmenin emeli içerisinde çalışmalıyız. “Yurtta sulh ve cihan da sulh” saçmalığından da kendimizi kurtarmalıyız. Savaşımız pasaportsuz düşünce ve imtiyazlı şirketlerin çıkarları doğrultusunda devam etmektedir.
Selam ve Selametle Osman LERMİOĞLU |
|||
Etiketler: Yeni, şark, meselesi, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.