Parçala, Böl, ve Yönet tarihin değişmez taktiğidir. Bu taktiğin yeryüzünde en iyi uygulayıcısı "İngilizler" olmuştur. İngilizlerin çıkarları için uygulamaya çalıştığı emperyal yayılmaları için, Osmanlı hinterlandı başta olmak üzere, Sudan ve Hindistan'da somut halini bulmuştur. Toprakların Parçalanarak, bölünmesi ile kolay lokma haline gelen halk, kukla idarecilerin yönetilmeleri sayesinde maliyet bakımından riski az olmuştur. Bu yazımızda değinmek istediğimizde fikri ameliyat ile ülkemizde yapılmak istenen oyunun, karanlıkta kalan kısmını aydınlatmaya çalışacağız. Ayrıştırarak bölme; "kişiyi kendine bile düşman eder." Bu strateji üzerine kurulmuş oyunlar ile karşı karşıyayız.
Bu durum nedir? Toplumsal bir hınç ve öfke seli, tahammülsüzlük, hoşgörüden uzak bir üslup ve cedelleşme! Gittikçe artan gergin hava, ülkemizin dört bir yanında, kardeşler arasında yaşanan diyaloglarda, izlerini görüyoruz. Seksen öncesi siyasi üsluba yakın, bir dil kullanılmakta, fakat aradan 40 yıl geçince unutulduğu için, bu tarz söylemler ısıtılarak yeniden ve dozajı düşürülerek servis edilmektedir. Kalkışmalar, gösteriler, mitinglerde verilmek istenen mesaj ve kullanılan argümanlar ile fikri parçalanmanın canlı tutulması, kardeşin kardeşle fikri olarak ayrıştırılmasıdır. Bu operasyonlar yapılırken, sürekli konunun uzmanları tarafındanda içerisinde bulunduğumuz şartların hazırlanması ile insanlarımız sürekli cedelleşmektedir.
Bir örnekle açıklarsak: "Osmanlı torunuyuz'a" karşılık "Cumhuriyet çocuğuyuz" veya "en bilineni ile "sağcı ve solcu" tanımlaması ile yapılan anlam ve konumlandırma ile tıpkı ülkelerin parçalanması gibi fikri bölünmeler ile tarafların sanki kanlı bıçaklı olarak yan yana yürümelerine, bir masada oturmalarına rağmen, bölünmelerine vesile olmaktadır. Ekonomi insanlar üzerinde belirleyici en önemli olgudur. Alım gücünün düşmesi ile başlayan enflasyonun yükselmesi, her daim gelişmekte olan ülkelerin en önemli sorunudur. Bunun neticesinde yaşadığı toprakları çekilmez olduğunu özelliklede genç nesiller üzerindeki baskının ülkesinin şartlarının kötü olduğunu göstererek! Ülkelerinden nefret etmelerini sağlayarak, milli birlik ve bütünlüğün kafalardaki bölünmesini pekiştirmesi amaç halini almıştır. Bunun ile mücadele alınacak uygulamalar çok hassas olunlamaldır.Hükümetler bunlar için gerekli önlemleri almadıkları sürece muhalifleri tarafından yoğun bir karşı propaganda ile hem vatandaşlarını hemde seçmen kitlelerini açık etkiye maruz bırakırlar! Bu koşullarda etkilenmemek imkansızdır. Buraya kadar olan kısım ile her halde anlatmak istediğimiz konu biraz aydınlanmıştır. Buna karşılık yapılabilecek olan hamle ise "birlik olmak düşüncesidir." Bunun ile ilgili en meşhur atasözümüz vardır: "BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR." Bu konularda Rehberimiz! Kuran ve sünnet bize neyi tavsiye öğüt vermektedir? İslam
"Birlik olun" " Ayrılığa düşmeyin" tavsiyesi konumuz açıcısından mühimdir. "Birlik olunuz çağrısına; ülkemizde fikri yakınlıkları nedeniyle üç siyasi parti düşmanlığı bir kenara bırakılarak, Ak parti, Mhp ve Bbp Cumhur ittifakını kurmaları bizi ziyadesi ile memnun etmiştir.. Bu fikri birliktelik, gelecek adına önemli bir adımdır, neden? Çünkü insanların hayatlarına önemli dokunuşlar da bulunan siyasi partilerin bu birlikteliği ile ülkemizde 12 Eylüllere götüren sürece mani olmanın en bariz ve somut belgesidir. Canlarımız gitmez, enerjimiz kırılmazdı. Bir sağdan bir soldan uygulamasıyla vatan evlatlarına kıyılmazdı.
Bu birliktelik sağlıklı bir yapıda ilerler ve geliştirilirse milletimizin gücü ve kuvveti bir kanala doğru yönlendirilebilir.
Birlik olmak bir "tevhid inancı ve akidesidir." İslami siyasetin ana fikri budur.
Bir fıkra ile yazımızı sonlandıralım
" Temel birgün doktora gitmiş.
Doktor Temelin sırtına dinleme cihazını dayamış;
-"Nefes al bırak, Nefes al bırak demiş. Muayeneyi tamamlamış olan doktor
"Muayene ücreti 100 tl demiş,
Temel hemen cebinden 100 tl çıkarmış ve doktorun burnuna tutarak "kokla bırak, kokla bırak demiş"
Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın!
Selam ve Selametle Osman LERMİOĞLU
|